OF ADININ MENŞEİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER
Görüş: Of Adının menşei ile ilgili Kamusü’l-A’lam başta olmak üzere pek çok eserde geçen en yaygın kanaat; “Yunan menşeli” Ofis (Yılan) kelimesinden neşet ettiği ve muhite ismi verenlerin- “yollarının yılankavi olması”ndan esinlenerek-eski Yunanlı Tüccarlar olduğu yönündedir. Ancak sadece Of yöresinin değil, hemen hemen tüm Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yollarının kıvrım kıvrım olması ve bazı yörelerin bu özellik itibariyle, Of kazasını geride bırakması düşünüldüğünde, Of adının Ofis’ten geldiği görüşünün ve bölgenin böyle bir ismi olmasındaki nedeni basite kaçan bir çözümlemeden başka bir şey olmadığı hissini vermektedir.
Görüş: Bu görüşe göre Of kazası; Güney Sibirya’dan kopup gelen Türklerle şenlenmiş olup; bu Türkler aynı zamanda, çok iyi silah yapıcılarıydılar. Onları diğer bölge halklarından ayıran bu özellikleri, yörenin isim almasında da etkili olur ve bunun üzerine yöreye OP (silah) adı verilir. Ancak Op adı zamanla değişerek “Of” olur.
Görüş: Bu görüşe göre de Of adı Ofşin (hiddetli bir tavırla vatanını korumak) kelimesinden neşet etmiş, “Kuman menşeli” bir isimdir. Kronoloji itibariyle sıhhatli görünmese de bu ismin yöreye verilmesiyle ilgili bir rivayet mevcut olup; aslı şu şekildedir.
“Milattan 3000 sene evvel mükemmel bir medeniyete sahip olan Kuman Türkleri’nin o dönemdeki hükümet merkezi Kayseri’nin güneyindeki-bugün de harabeleri bulunan- “Komana” şehri idi. Yazıları- hattı mıhı- olan Kumanlar, Asuriler ile uzun süren cenkler sonucu zayıf düşerek; önce Karadeniz, daha sonra da Kafkasya ve sair muhtelif yerlere hicret etmişlerdir. M.Ö. 1118-1093 tarihlerinde ise Of kazasını hükümet merkezi yapan Kuman Türkleri’nin hanı, Afşin unvanını kullanmaktaydı. Ekseri Karadeniz’in yalı tarafını mesken tutan bu halklar Sinop-Batum arasındaki mıntıkaya yayılmış vaziyette idiler.
Görüş: Gerçekte bir görüş niteliği taşımayan; ancak Of adının meşei ile ilgili görüşler içinde apayrı bir anlamı olan Fenli Prevoli isminin Evliya Çelebi tarafından Of kazası için kullanıldığı zannedilmektedir. Hicri 1050 (M.1670) tarihinde Of’tan geçtiği bilinen Evliya Çelebi’nin, Seyahatname’sinde tutmuş olduğu notlarda “Mahno” dan bahsettikten sonra “…… buradan kalkarak Fenli Prevoli Kasabası’na geldik. Burası Trabzon’a bağlı bir nahiye-i kübradır” ifadesini kullanması ve bölgede oturanları “Çaçalar” olarak nakletmesi ilginç olsa dahi, Fenli Prevoli’nin, salnamelerde de adı geçen “Kalipravl” olması yüksek bir ihtimaldir.